Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10906 Esas 2015/2473 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10906
Karar No: 2015/2473
Karar Tarihi: 29.06.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10906 Esas 2015/2473 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, lastik karşılığında müştekilerden imzalı boş senet alarak senet bedelinin faizleri eklenerek belirlendiği bilirkişi raporu sonucu ortaya çıkan eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilikten mahkum edilmiştir. Mahkeme, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabii olduğunu belirtmiş, ancak zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi yerine yargılamaya devam edilerek mahkumiyet hükmü kurulmasına hükmetmiştir. Sanık müdafinin temyiz itirazlarına rağmen karar bozulmamış ve sanık hakkında açılan kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 7. madde
- 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu, Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 9. madde
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 1412 sayılı Çoklu Mahkeme Kararları Hakkında Kanun, 321. madde
- 5320 sayılı Kanun, 8/1. madde
- Çek Kanunu, 223/8. madde
21. Ceza Dairesi         2015/10906 E.  ,  2015/2473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın satmış olduğu lastik karşılığı müştekilerden imzalı boş senet alması, bilirkişi incelemesi sonucu imzaların müştekilerin eli ürünü olduğunun anlaşılması senet bedelinin faizin eklenmesi suretiyle belirlendiğine dair oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemin açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri uyarınca yüklenen "Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabii olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, en son suçun işlendiği 02/03/2005 tarihinden karar tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve CMK"nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 29/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara