Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11725 Esas 2011/2538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11725
Karar No: 2011/2538
Karar Tarihi: 04.03.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11725 Esas 2011/2538 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazine'nin çekişmeli taşınmazda ihdasen adına tescil edilen kayıtlarının dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesiyle Seyhan Belediyesi tarafından yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargıda iptal edildiği için kök parsellerin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya içinde bulunan bilirkişi raporu ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşıldığına göre, söz konusu imar düzenlemesinin hala geçerliliğini koruduğu için idari yargıda iptal edilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez. Bu nedenle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuştur. Karar HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2010/11725 E.  ,  2011/2538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/11/2009
    NUMARASI : 2008/300-2009/629

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, öncesinde ihdasen adına tescil edilen çekişme konusu taşınmazda Seyhan Belediyesince 38 nolu imar düzenlemesinin yapıldığını, bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ya da tazminat isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 1997 yılında yapılan imar uygulamasının iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekillerince tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.03.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen Hazine vekili Avukat D.G.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edenler vekilleri avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parsellerin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
    Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceğide kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu dosya içinde bulunan bilirkişi raporu ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır.
    O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı Hazine vekilinin ve davalı E.D. vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara