Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1017 Esas 2011/2518 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1017
Karar No: 2011/2518

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1017 Esas 2011/2518 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, okuma yazma bilmediğini, vekaletname kullanılarak 78 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki payını diğer davalı İ.'ye satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazdaki payının 21.02.2008 tarihli satışının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalılar temyiz itirazları sonucu hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. Kararın yasal dayanağı HUMK'nun 428. maddesidir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 428. Maddesi
1. Hukuk Dairesi         2011/1017 E.  ,  2011/2518 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/09/2010
    NUMARASI : 2010/426-2010/546

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, okuma yazma bilmediğini, Noterlik Kanunu’na aykırı olarak düzenlenen vekaletname kullanılarak 78 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki payını, davalı H.’nın eşi olan diğer davalı İ.satış suretiyle temlik ettiğini, vekaletnamenin geçersiz olduğunu, ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek çekişme konusu taşınmazdaki payının 21.02.2008 tarihli satışının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, vekaletnamenin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, davalı  H.’ya husumet düşmeyeceğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “davacının, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını iddia ederek taşınmazın sicil kaydının eski hale dönmesini istediği açıktır. Buna  göre, “satışın iptali” şeklindeki isteği tapunun iptali olarak değerlendirmek gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanınması ve dava açılması halinde her iki davanın birleştirilmesi, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak davalı H. bakımından davanın husumet nedeniyle reddine, davalı İ.aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının 04.08.1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile çekişme konusu 7 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini gayri kabili rücu kalmak kayıt ve şartı ile davalı İbrahim"e satmayı vaat ettiği,  bedelin alınıp yerin davalı İbrahim"e teslim edildiğine anılan sözleşmede yer verildiği, aynı gün bir sonraki yevmiyeli işlem ile davacının aynı taşınmazın 300/720 payını satma yetkisini içerir vekaletnameyi davalı H."ya verdiği, vekilin de dava konusu taşınmazı 21.02.2008 tarihli akitle satış suretiyle eşi davalı İ.. temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Tüm dosya kapsamı ve somut olayın belirtilen işleyiş tarzı gözetildiğinde, davacının davalı İbrahim"e satış vaadi sözleşmesi ile sattığı dava konusu payın satış vaadi  uyarınca İ.e temlikinin sağlanması bakımından H."ya vekil tayin ettiği, nitekim bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, vekilin de satış işlemini yaptığı sonucuna varılmaktadır. Öyle ise, dava konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, 17.10.2008 tarihli tapu sicil müdürlüğü yazısı ile dava konusu parselin cins tashihi ile 582 ada 22 parsel olarak tescil edildiği belirtildiği halde eski parsel numarası üzerinden kabul kararı verilmesi de doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   03.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

    Hemen Ara