Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1192 Esas 2011/2470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1192
Karar No: 2011/2470
Karar Tarihi: 03.03.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1192 Esas 2011/2470 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kayden maliki olduğu bir taşınmaza davalının haklı bir neden olmaksızın işgal ettiğini iddia ederek elatmanın önlenmesi istemiş, davalı ise taşınmazı satın alarak iyiniyetle kullandığını ve tazminat talebinde bulunmuştur. Tazminat davası birleştirildikten sonra elatmanın önlenmesi davası kabul edilmiş, ancak tazminatın miktarı kanıtlanamadığı için reddedilmiştir. Birleşen davada ise harici satış sözleşmesine dayanarak faydalı ve zorunlu masraflar yaptığı için hapis hakkı tanınması istenmiştir. Mahkeme, bu isteği göz ardı ederek hüküm vermiş ve davalının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. T.M.K.'nun 994. maddesi gereğince hapis hakkı tanınması gerekirken gözardı edildiği belirtilerek kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddesi ise Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesidir ve \"Taşınmaza yapılan faydalı masrafların ödenmesi veya taşınmazın kurtarılması için takdir olunacak başka tedbirlerden biri, alacaklının taşınmaz üzerinde hapis hakkı tanınmasıdır.\" şeklindedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/1192 E.  ,  2011/2470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ      : YEŞİLHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ      : 29/09/2010
    NUMARASI      : 2009/193-2010/159

    Taraflar arasında birleştirilerek  görülen davada;
    Davacı (bir.dosya davalı) kayden maliki olduğu 554 ada 17 parsel 3 nolu bağımsız  bölümünün davalı tarafından haklı bir  neden olmaksızın işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuş, birleşen davaya karşı da; vekili sıfatıyla harici satış  sözleşmesi düzenleyen M. K.e çekişmeli taşınmazla ilgili tasarruf  yetkisi vermediğini, satış bedeli almadığını, akde icazeti ve muvafakatı bulunmadığını belirterek, birleşen davanın reddini savunmuştur.
    Davalı (bir.dosya davacı), çekişmeli taşınmazı davacının vekilinden 28.5.1999 tarihli haricen düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığını ve bu akde dayalı olarak iyiniyetle kullandığını, davayı kabul ettiğini, ancak açmış olduğu tazminat davasında hükmedilecek  miktar  tutarında hapis hakkı tanınması gerektiğini beyan etmiş, birleşen  davasında; harici satış nedeniyle maddi  tazminat, faydalı masraflarının tespit ve tazmini, tazminat tutarının tahsili aşamasına kadar dava konusu taşınmazda lehine hapis hakkı tanınması isteklerinde bulunmuştur.
    Tazminat  davası birleştirilmeden önce, elatmanın önlenmesi davasının kabul nedeniyle kabulüne dair önceden  verilen kararın, Dairece;"... bedel konusunda ayrıca açıldığı bildirilen davanın birleştirilerek işin esası bakımından sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, şartlı kabulün hukuki sonuç doğurmayacağı düşünülmeksizin kabule dayanarak karar  verilmiş olması da isabetli değildir..." gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi; birleşen dava ise, tazminat  ve hapis hakkı tanınması isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapılarak  harici satış olgusu sabit ise de, bedeli kanıtlanamadığına göre, elatmanın önlenmesine ve harici satıştan dolayı tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının (birleşen dosya davalısının) tüm ve davalının (birleşen dosya davacısının) öteki  temyiz  itirazları yerinde  değildir. Reddine.
    Birleşen dava yönünden, dava konusu taşınmaz elatmanın önlenmesi davacısının vekili tarafından davalıya (tazminat davacısına) haricen devredilmiş; davalı tarafından faydalı ve zorunlu masraflar yapılmıştır. Esasen, bu hususun kanıtlanması durumunda hapis hakkı  tanınması gereğine bozma kararında da işaret edilmiştir. O halde, davacı (asıl dosyada davalı) E. lehine hükmedilen faydalı  ve zaruri masraflara ilişkin tazminat  miktarı üzerinden davacı E.yararına T.M.K."nun 994.maddesi hükmü  gereğince hapis  hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar  verilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
     O halde, davalının (birleşen dosya davacısının) bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Hemen Ara