Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazineye ait 1149 (177) parsel sayılı 386 m2"lik taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması ile 5344 ada 1 sayılı imar parselinde hazine adına pay tescil edildiğini, daha sonra diğer davalı Adana Büyükşehir Belediyesince imar düzenlemesi yapıldığını, bu uygulamalar sonucunda da 1149 sayılı kadastral parselin sınırları içerisine 5575 ada 5 ve 6 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak anılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek, tapu iptali ve eski hale dönüştürülerek tescil, olmazsa tazminat isteklerinde bulunmuş; bilahare dava konusu taşınmazların yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kaldığını belirterek, anılan belediyenin de davaya dahil edilmesini istemiştir.
Davalılar ve dahili davalı; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı sayılan Belediye Başkanlığının taraf sıfatı kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar ve dahili davalı bakımından 1149 sayılı parselde yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edilmeleri sonucu imar parsellerinin hukuki dayanaktan yoksun hale geldikleri gerkçesiyle davanın kabulü ve kadastral parselin ihyasına, terditli olarak açılan tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Karar, davacı, davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile dahili davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Seyhan Belediyesi dışındaki davalılar ile dahili davalı belediye bakımından kadastral parselin ihyası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine, eldeki davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası, olmazsa tazminat istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı Adana Büyükşehir Belediyesinin tüm, dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı ile davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, iptali istenen imar parsellerinden 5575 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Seyhan Belediyesi adına kayıtlı olup, 10.02.2009 tarih ve 7 sayılı paylaşım, Devir ve Tasfiye Komisyonu kararının 3.maddesi uyarınca Çukurova Belediyesi adına tashihen tescil yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Davacı Hazine ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.