Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalılar adına kayıtlı 153 ada 158 ve 160 parsel sayılı taşınmazların yaklaşık 69 m²"sinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, bu bölümün tapusunun iptalini istemiş yargılama sırasında dava tefrik edilerek 160 parsel yönünden ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kısmen kabülüne ilişkin olarak verilen karar Dairece;"HUMK"186. maddesinde hükmü gözetilmek suretiyle işlem yapılması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra taşınmazlar bakımından dava tefrik edilmiş ve 158 parselle ilgili eldeki davada mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı O.T.vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 160 parsel yönünden dosyanın tefrik edilerek başka bir esası kaydedilmesine, 158 parsel yönünden taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olup, 160 parselle ilgili hüküm kurulmadığından, davalı O.T.nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Gerçekten de, 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda keşfen saptanan kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın kıyı dışında kaldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin, öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, yargılama sırasında yürürlüğe giren 11.1.2011 tarih ve 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle yürürlüğe giren 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;"... yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği..."hükmünün getirilmiş olması karşısında, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması da doğrudur.
Öte yandan, kural olarak davacının davasında haksız çıkmış olması halinde, davalı lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayini gerekeceği açıktır.
Ne varki, genel kuralın istisnası olarak yerleşik Yargıtay kararları ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilip, değerlendirilerek davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemeyeceğinin gerekçelendirilerek sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davacı Hazine"nin, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.