Davacı, hukuki ehliyete sahip olmayan babası A.B.tarafından 733 parsel sayılı taşınmazın satış yoluyla davalıya temlik edildiğini, yapılan temliki işlemin ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ile babası A. B.adına tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; davacı İ. babası A.nin, çekişme konusu 733 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiği 28.2.2008 tarihinde hukuki muamele yapma ehliyetinin bulunmadığını, işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış ve davacı İhsan tarafından yargılama sırasında açılan vesayet davası sonucunda, davacının babası Ali"ye oğlu Erol vasi olarak atanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki; davada husumet dava şartıdır. Başlangıçta bulunmayan dava şartının yargılama sırasında tamamlanması halinde, dava ekonomisi yönünden davanın tedvir ve intaç edilmesi zorunludur.
Her ne kadar, davanın açıldığı tarihte davacı İ.babası A.nin vasisi değilsede, yargılama sırasında A. oğlu E.vasi olarak atandığına göre, vasiye tebligat yapılarak davaya icabeti sağlandıktan sonra, TMK"nun 462/8 maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından izin alınarak davanın sürdürülmesi, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, davada hukuki ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayanıldığı gözetilerek 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri gereğince akit tarihinde ehliyetsiz olduğu iddia edilen A.hakkında, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden A."nin ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.