Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1928 Esas 2011/2271 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1928
Karar No: 2011/2271

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1928 Esas 2011/2271 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, tapu iptali istemiyle açtığı davada hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine hükmedilmiş. Ancak Hazine'nin temyizi üzerine karar, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden bozulmuş. Daire, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak, hak düşürücü sürenin hukuki niteliği, yerleşik yargıtay kararları ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilerek, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemiyeceğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Kanun maddeleri olarak, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur çünkü kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılıyor. Ayrıca, yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 11.1.2011 tarih ve 6099 sayılı yasanın 16.maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesiyle belirtilmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/1928 E.  ,  2011/2271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ECEABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/12/2009
    NUMARASI : 2009/87-2009/90

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Eceabat Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.12.2009 gün ve  2009/87 esas 2009/90 karar sayılı  hükmün bozulmasına ilişkin olan  14.6.2010 gün ve 5976-6967 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili  tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine hükmedilmiş; Hazinenin temyizi üzerine karar, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden Dairece bozulmuş; bozma ilamına karşı Hazinece karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.      
    Davanın esası bakımından, kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Diğer taraftan, karar düzeltme aşamasında yürürlüğe giren 11.1.2011 tarih ve 6099 sayılı yasanın 16.maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde; “... yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği...” hükmünün getirilmiş olması karşısında, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması da doğrudur. Hazinenin öteki itirazları yerinde değildir, reddine.
    Öte yandan; kural olarak davacının davasında haksız çıkmış olması halinde, davalı lehine  avukatlık ücreti tayini gerekeceği açıktır.
    Ne varki, genel kuralın istisnası olarak hak düşürücü sürenin hukuki niteliği, yerleşik yargıtay kararları ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilerek, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemiyeceğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
    Anılan husus, karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan incelemede anlaşıldığından, Hazinenin karar düzeltme isteğinin HUMK."nun 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin 14.06.2010 tarih, 5976-6967 sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 23.12.2009 tarih, 87-90 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  02.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

               

    Hemen Ara