Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, mülkiyeti idareye ait olan 15 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalıların kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davaya karşı beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalıların haklı ve geçerli neden bulunmaksızın müdahale ettiğinin saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi.raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davalıların, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları, ayrı ayrı açılarak birleştirilmiş bağımsız davalar değildir. Davada, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edildiğine göre, 492 sayılı Harçlar Yasasının 16.maddesi hükmü ve 04.03.1953 tarih ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dava değerinin, davaya konu edilen taşınmazın elatılan kısmının değeri ile hüküm altına alınan ecrimisil bedeli toplamı olduğu kabul edilerek, belirlenen bu değer üzerinden davacı yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, iki ayrı dava gibi değerlendirme yapılarak isteklerin her biri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.