Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları A. Ö.’ün 43 parsel sayılı taşınmazdaki payının önce davalılardan M.K.’ya, onun tarafından da davalı M.’ya temlik edildiğini, temlikin murisin akli dengesindeki bozukluktan faydalanarak gerçekleştirildiğini, murisin fiil ehliyeti olmadığını, davalılar arasındaki temlikin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve muris adına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin temlik tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığının saptandığı ve davalı Mustafa’nın da bu durumu bilecek durumda olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde; 2659 Sayılı Yasanın 7. ve 16.maddeleri gereğince Adli Tıp Kurumunun 4.İhtisas Kurulu"ndan elde edilen raporla akit tarihinde miras bırakanın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığı saptanarak, ara malik M.."e yapılan temlikin T.M.K."nun 1025.maddesi gereğince yolsuz tescil niteliği taşıdığı, ondan edinen kayıt maliki Mustafa"nın da her nekadar ikinci el konumunda ise de, miras bırakanın mirasçısı olması sebebiyle T.M.K."nun 1024.maddesi hükmü uyarınca durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğu ve aynı yasanın 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, T.M.K."nun 28.maddesi hükmü uyarınca ölüm ile hukuki şahsiyetin son bulacağı, bu sebeple tüm mirasçılar adına mirasçılık belgesinde belirgin olan paylar oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların, temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.