Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları H..K..nun maliki olduğu 281 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 220.38 m2"lik bölümünü yola terk ederek 281 ada 11 ve 12 nolu parseller olarak ifraz ettirdiğini, murislerinin ifraz işlemini yaptığı tarihte yaşlı ve hasta olduğunu işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, ifraz işleminin iptali ile eski parselin ihyası isteğinde bulunmuşlardır.
Bir kısım davalılar, davanın kabulüne karar verilmesi isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı Belediye; yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davalı belediye yönünden idari işlemin iptali istenildiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, diğer davalılar yönünden de davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi. . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın görev ve husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar ile davalı belediye dışındaki davalıların miras bırakanı H. K."nun maliki olduğu 281 ada 9 parsel sayılı taşınmazını 30.12.1991 tarihinde Belediye Encümen kararına dayalı olarak ifraz işlemi yaptırdığı ve taşınmazın 220.38 m2"lik bölümünü yola terk ederek 281 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazları oluşturduğu, davacıların miras bırakanlarının işlem tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığını, ifraz işleminin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
O halde, miras bırakanın işlem tarihinde ehliyetli olmadığı ileri sürüldüğüne göre, bu yönde bir araştırma yapılmaksızın davanın reddedilmiş olması doğru olmadığı gibi, Belediye Encümen kararı ile yapılan işlem bir imar uygulaması olmayıp kadastral parselin çeşitli parsellere ayırma (ifraz) işlemidir. Diğer bir anlatımla Belediye Encümeninin bu kararı mülkiyet durumunu değiştirmeyen kadastral parsellerin ayrılmasından (ifrazından) ibaret belediyenin özel işlerine ilişkin bir karardır. Bu niteliği itibariyle de idari sayılamaz. Bu nedenle davaya genel mahkeme sıfatı ile bakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere görevsizlik kararı verilmiş olmasıda isabetli değildir.
Hal böyle olunca, ehliyetsizlik iddiası yönünden işin esasına girilerek taraf delillerinin eksiksiz toplanılması, gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.