Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, babaları M.. Ö.. tarafından aile konutu vasfındaki 970 parsel sayılı taşınmazın tehdit ve hileyle 29.6.2007 tarihinde dava dışı H.. A.."e satış suretiyle ancak bedel alınmaksızın temlik edildiğini, H.."nın taşınmazı 19.7.2007 tarihinde davalıya devrettiğini, H.. ile davalının taşınmazın aile konutu olduğunu bildiklerini ileri sürerek, tapu iptali isteğinde bulunmuşlar, bilahare babaları M.. Ö.."nın ehliyetsiz olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, "sübut bulmayan davanın reddine" karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava; hile, ikrah, muvazaa hukuksal nedenleri ile aile konutu iddiasına dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.
Mahkemece, “sübut bulmayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden ve özellikle iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacıların, babaları M."nın maliki olduğu çekişme konusu 970 parsel sayılı taşınmazını temliki nedeniyle eldeki davayı açtıkları, ancak M.."nın sağ olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı tartışmasızdır.
Kabule göre de, davanın reddine karar verildiği halde, maktu yerine nispi karar harcına hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davanın aktif dava ehliyeti yönünden reddine ve maktu karar harcı alınmasına hükmolunması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.