Esas No: 2014/1261
Karar No: 2016/6439
Karar Tarihi: 16.06.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1261 Esas 2016/6439 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ..."dan aldığı araba karşılığında, kendisinin yetkisi olmamasına rağmen keşidecisi, hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı kardeşi ..."ın yetkilisi olduğu şirket adına olan suça konu 31.08.2007 tarihli 12.000 TL bedelli çeki verdiği ancak söz konusu çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıkmasından sonra katılan ile aralarındaki alışverişi inkar ederek çeki kendisinin vermediğini beyan etmek suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Tanık Mustafa ..."ın 14.02.2011 tarihli yargılama sırasında, dava konusu çeki kendisinin yazarak imzaladığını, babası olan temyiz dışı ..."ın, rızasının bulunduğunu ifade etmesi ve suça konu çek üzerindeki yazı ve keşideci imzasının kendisine ait olduğunun belirlenmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; keşideci konumunda olan ve TTK hükümlerine göre şirketi temsil ve ilzama yetkili olanlar ile sanığın, suç tarihinde ortak iş yapıp yapmadıkları ve sanığın çeki ciro etmesinde diğer sanığın da, sanığın kardeşi olması nedeniyle sanığın çeki ciro etmesine suç tarihleri öncesinde de rıza ve onayının bulunup bulunmadığı, daha öncesinde de benzer şekilde çek düzenlenip bedellerinin ödenip ödenmediği sorulup, sanığın bu şekilde başka şahıslara da çek keşide edip etmediğinin araştırılıp, çek karnesini veren bankadan bu yolla keşide edilen çeklerin daha öncesinde ödenip ödenmediğinin sorulup, gerektiğinde ve varsa sanığın ortak işlettiği işyerine ait defter ve belgeler ile katılanda bulunan belgeleri incelenip, duruşma safahatında beyanlarına başvurulan tanık anlatımları ve sanıkların savunmalarına göre, çekin hangi hukuksal ilişki nedeniyle düzenlendiği irdelenerek, suç ihbarında bulunulan Mustafa ... hakkında dava açılıp açılmadığı, açılmamış ise açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.