Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, üzerinde hastane yapımı planlanan kurumlarına ait 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5283 Sayılı Yasa kapsamında Hazine adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın kıymet takdirinin yasaya uygun yapılmadığını ve devrin usulsüz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, işlemin 5283 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tescile dayanak idari işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği ve aynı yolla taşınmazın davacı adına tescil imkanı doğduğu gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafça süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı SGK Başkanlığı, 5283 Sayılı Yasa hükümlerine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tek yanlı idari işlemle davalı Hazine adına tescil edildiği, davacı tarafından idari yargı yerinde açılan İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2007/1786 Esas, 1008/1190 Karar sayılı dava sonucunda, yargılama sırasında tescilin dayanağı olan idari işlemin iptaline karar verildiği ve kararın kasinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı adına tescilin dayanağı kalmamış olup, illetten yoksun diğer bir deyişle yolsuz tescil niteliğini almıştır. O halde eldeki davanın, Hazine adına oluşan sicilin, dayanağı idari işlemden önceki kaydın ihyası ve yeniden davacı SGK Başkanlığı adına tescil isteğine dönüştüğü kabul edilmelidir. Esasen yargılamanın başından itibaren dava dilekçesi de dahil olmak üzere aşamalardaki tüm davacı beyanların da bu doğrultudadır.
Hal böyle olunca, yukarıda ilkeler doğrultusunda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından sözedilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.