Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden miras bırakanlarına ait olan 15 parça taşınmaza, kardeşleri olan davalıların tamamını kullanmak suretiyle ve 126 parsel sayılı taşınmaza bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, 126 parsele ihtiyaç için ev yaptıklarını, diğer taşınmazlara bir müdahaleleri bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 126 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina yapmak suretiyle müdahale ettikleri, diğer taşınmazlara bir müdahaleleri bulunmadığının saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu 126 parsel sayılı taşınmaz yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkıma, diğer parsellere yönelik talebin ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.
Tarafların, 126 parsele yönelik olanlar dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
126 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince, anılan taşınmazla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak henüz kesinleşmediği, anılan dava nedeniyle oluşacak durumun eldeki dava bakımında belirleyici rol oynayacağı açıktır.
Hal böyle olunca, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/123 E. 2010/85 K. Sayılı ortaklığın giderilmesi davasının eldeki dava için bekletici sorun sayılması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların, 126 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.