Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/764 Esas 2011/1866 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/764
Karar No: 2011/1866

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/764 Esas 2011/1866 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının sahip olduğu taşınmazın kıyı kenarı çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapusunun iptalini talep etmiştir. Davalı dava reddi savunmuştur. Mahkeme, davacı Hazine’nin tapu iptali talebini reddetmiştir. Davacı, karara temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacı Hazine’nin temyiz itirazı kabul edilmiştir ve davalı yararına avukatlık ücreti tayini için dosya mevcut 6099 Sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde mahkemeye geri gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 12. maddesi
- 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 36/A maddesi
- 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesi
- 6099 Sayılı Yasa'nın 17. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2011/764 E.  ,  2011/1866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKÇAABAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/09/2010
    NUMARASI : 2010/161-2010/288

    Taraflar arasında görülen davada;  
    Davacı, davalıya ait 1114 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapusunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12.maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini, yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öyleyse, davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Diğer taraftan, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;”... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu”hükmü öngörülmüş, ancak somut olayda olduğu gibi davanın yasa gereğince reddi halinde davada kendisini avukatla temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği yönünden bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
    O halde, mahkemece 6099 Sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde irdeleme ve değerlendirme yapılarak davalı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olup olmadığı üzerinde durularak gerekçeleri de açıklanmak suretiyle bir hüküm kurulması için karar bozulmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle, davacı Hazine’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.02.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara