Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/400 Esas 2011/1824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/400
Karar No: 2011/1824

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/400 Esas 2011/1824 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, komşu taşınmazdaki inşaat nedeniyle evinde zarar görüp çatlakların oluştuğunu ileri sürerek çekişmenin giderilmesini talep etmiş, ancak mahkeme davayı reddetmiştir. Davacının temyiz itirazlarına karşılık, davalıların yer alması, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve haksız eylem nitelikli elatmanın olup olmadığı gibi hususların belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 684. ve 737. maddeleri dava konusu taşınmazın tartışmasız zemin mülkiyeti olduğunu ve komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlediği belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/400 E.  ,  2011/1824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ALANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/06/2010
    NUMARASI : 2008/17-2010/338

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaş olduğu 2 sayılı parseldeki evinin, komşu 5 parsel sayılı taşınmaza yapılan inşaat nedeniyle zarar görüp kolon ve duvarlarda çatlaklar oluştuğunu, komşu  taşınmazdaki yapının balkon genişliği ve yüksekliğinin imar ve projeye aykırı olduğunu ileri sürerek, komşuluk hukuku hükümlerine göre çekişmenin giderilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı iddiası sabit görülmeyerek davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın  önlenmesi ve yıkım suretiyle çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden  ve toplanan delillerden; davacının 2 parsel sayılı taşınmazda kayden paydaş olduğu, taşkın olduğu iddia edilen komşu 5 parselde ise, davalılar haricinde çok sayıda dava dışı bağımsız  bölüm maliki olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 684.maddesi gereğince taşkın inşaatın ana yapının zemininin mülkiyetine  tabi  olduğu halde haksız yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın bütünleyici parçası olduğu ve zeminin mülkiyetine tabi olduğu tartışmasızdır.
    Ne varki, davacı, komşu 5 parsel üzerinde yapılan inşaatın plan ve projeye ayrıca komşuluk hukukuna aykırı olması nedeniyle 2 parselde bulunan villasının  kolon ve duvarlarında çatlaklar oluştuğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve davalılar yapılarının ruhsat  ve projeye uygun hale getirilmesini istemiş, mahallinde 2 kez keşif  yapılmış ilk fen  bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların 3194 Sayılı Yasanın 18.madde uygulaması ile oluştuğunu ve duvar tecavüzü bulunduğu bildirilmiş, 2.keşif sonucu düzenlenen raporda ise I.rapora çelişkili biçimde  tecavüz bulunmadığı belirtilmiş olup, raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, iddianın ileri sürülüş biçiminden yıkım isteğinde bulunduğu dikkate alınmaksızın 5 parsel maliklerinin tamamı da davada taraf  edilmiş değildir.
    Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 737.maddesi komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş bir arada yaşamak durumda olan komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevlerini yüklemiş olup;
    Davacı komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesini de istemiş, bu hususta da bir araştırma yapılmadığı gibi diğer taraftan dosyadaki bilirkişi raporlarından, yapıların imar uygulamasından önce ya da sonramı yapıldığı da anlaşılamamaktadır.

    Hal böyle olunca; davadaki istek  gözetilerek, davalı taşınmaz maliklerinin (paydaşların) davada yer almalarının sağlanması, taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra mahallinde 3"lü bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, haksız eylem nitelikli elatma olgusunun var olup, olmadığının açıklığa kavuşturulması, dava konusu taşınmazdaki yapıların komşuluk hukukuna ne gibi bir ayrılık teşkil ettiğinin belirlenmesi ve ondan sonra sonucuna göre bir  karar  verilmesi gerekirken, eksik  inceleme  ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar  verilmiş  olması doğru  değildir.
    Davacının, temyiz  itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   21.2.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara