Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/763 Esas 2011/1709 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/763
Karar No: 2011/1709

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/763 Esas 2011/1709 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı adına tescil edilen taşınmazın vakıf kapsamında kaldığı ileri sürülerek tapu iptali ve tescil istenmiştir. Müdahil olarak Hazinenin tescil isteği kabul edilmiş, davacı vakfın dava reddedilmiştir. Ancak taşınmazın gerçek niteliği, yasa hükümleri göz önünde bulundurularak belirlenmeden tescil kararı verilmesi doğru değildir. Bu nedenle hüküm, davacı Vakıflar İdaresinin temyiz itirazları yerinde görülerek bozulmuştur. Kanun maddeleri: 3402 Sayılı Yasa'nın 16/b ve 16/c maddeleri, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/763 E.  ,  2011/1709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/06/1998
    NUMARASI : 1998/453-1998/130

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı adına tespit ve tescil edilen 148 ada 238 parsel sayılı taşınmazın R.. Vakfı kapsamında kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
    Müdahil, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve Hazine adına tescil istemiştir.
    Mahkemece, davacı vakfın davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulü ile tapu iptali ve Hazine adına tescile karar  verilmiştir.
    Karar, davacı Vakıflar İdaresi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu iptal ve  tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece; davacı Vakıflar  İdaresinin davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulüne dair verilen karar, davacı Vakıflar  İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle  taşınmazın genel sınırlar itibariyle vakfiye kapsamında kaldığı saptanmakla beraber münhasıran vakfedilen yerlerden olmadığı belirlenerk davacı Vakıflar  İdaresinin davasının reddine karar  verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, Hazinenin asli müdahil olduğu gözetildiğinde dava konusu yerin gerçek niteliğinin mahkemece kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekeceği tartışmasızdır. Zirai bilirkişi raporunda, dava konusu yerin 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesinde sayılan yayla niteliğinde olduğunu belirtirken, öte yandan aynı Yasanın 16/C maddesinde sayılan taşınmazlardan olduğunu bildirmiş; mahkemece de, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğu kabul edilerek, yasanın bu gibi yerlerin tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı yolundaki açık hükmüne rağmen tescil kararı verilmiştir.
    O halde, öncelikle ve özellikle çekişmeli taşınmazın gerçek niteliğinin duraksamaya yer bırakmayacak  biçimde saptanması ve ondan sonra 3402 Sayılı Yasanın 16.maddesinin hangi fırkasının uygulnması gerektiğinin belirlenmesi ve doğru sicil oluşturma ilkesi de nazara alınarak bir  karar  verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı Vakıflar İdaresinin, bu yöne değinen temyiz itirazları  yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  17.2.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Hemen Ara