MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

21.10.2010 tarihli iddianameyle sanık hakkında görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dava açıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesince 11.04.2011 günlü kararda “Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/2-e maddesi gereğince BERAATİNE” şeklinde hüküm kurulduğu, sanık hakkında iddianamede iki ayrı suçtan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmasına rağmen mahkemenin tek suçtan beraat hükmü tesis ettiği; avukat olan sanığın ... Tapu ve Kadastro 7. Bölge Müdürlüğüne gönderilmek üzere elden takipli olarak kendisine verilen İcra Müdürlüğünün 26/11/2008 tarihli evrakına borçlu olmadığı ve hakkında herhangi bir takip yapılmadığı halde ... A.Ş."nin borçlu olarak gösterildiği ve borçlu ... A.Ş. ibaresinin önüne de parantez açılmak suretiyle şirketi borçlu ile ilişkilendirmek maksadıyla ‘‘... ortağı’’ şeklinde el yazısı ile ekleme yapmaktan ibaret eyleminde; yapılan eklemenin parafsız olması ve ilk bakışta dikkati çekecek nitelikte olması nedeni ile iğfal kabiliyeti bulunmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmadığı; ancak;
Sanığın açıklanan ve tamamlanmış bu eylemi ile borçlu ...’ın ortağı olduğu ... Şirketinin ..."un şahsi borcu ile ilgisinin bulunmadığını bildiği hâlde, bahse konu şirkete ait taşınmazların tapu kayıtları üzerinde haciz şerhi konulmasını sağladığı anlaşıldığından eylemlerinin bütün olarak görevi kötüye kullanma kapsamında kaldığı ve görevi kötüye kullanma suçunun somut olayda oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.