Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1125 Esas 2016/6391 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1125
Karar No: 2016/6391
Karar Tarihi: 16.06.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1125 Esas 2016/6391 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, \"Atlıhan İletişim\" isimli iş yerinin sahibidir ve yayımlanan bir gazeteye \"Gelir Garantili İş İstermisiniz ... İletişim, ...\" diye ilan vererek kendisine ait olan cep telefon numarasını yazarak ilan altına koymuştur. Bu ilana yanıt veren bir kişi olan katılan, sanık ile görüşmüş ve sanık kendisine alt bayilik vereceğini söyleyerek 15.000 TL para istemiştir. Katılan, bu teklifi kabul ederek 15.000 TL'yi vermiş ve \"tarihsiz fatura ödeme sistemi bayilik sözleşmesi\" adlı belgeyi imzalamıştır. Mahkeme, sanığın bu eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna karar vermiş ve TCK’nın 158/1-g, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanık müdafii tarafından lehe hükümlerin uygulanması talep edilmiş ancak bir karar verilmemiştir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hakların alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirleri uygulanması kararı verilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuş ve taksitle ödeme ve güvenlik tedbirlerinin cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK
15. Ceza Dairesi         2014/1125 E.  ,  2016/6391 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 158/1-g, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığa yüklenen eylemin tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri nedeniyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu halde, uygulama maddesinin 158/1-h fıkrası yerine 158/1-g olarak gösterilmesi, sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    "Atlıhan İletişim" isimli iş yerinin sahibi olan sanığın, ... ilinde yayımlanan ... Gazetesine "Gelir Garantili İş İstermisiniz ... İletişim, ..."de Telekom-Fatura Tahsilatı Bayilikleri verilecektir, merkeze ise iş ortağı aranmaktadır" şeklinde ilan vererek ilan altına irtibat telefonu olarak kendisine ait cep telefon numarasını yazdığı bu ilan üzerine kendisini arayan katılan ... ile görüşen sanığın, ... İletişim Şirketi tarafından kendisine başka kişilere alt bayilik verme yetkisi verilmediği halde, katılana, ... İletişim Şirketin ... Ana Bayii olduğunu kendisine alt bayilik vereceğini, bu iş için 15.000 TL para gerektiğini, paranın 5.000 Dolarını ... İletişim Şirketi"ne ruhsat parası olarak vereceğini kalanının iş yeri masrafı olacağını söylediği, yapılan teklifi kabul eden katılanın 15.000 TL"yi vererek, sanık ile "tarihsiz fatura ödeme sistemi bayilik sözleşmesi" adlı belgeyi imzaladığı anlaşılan olayda,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin hakkaniyetli karar verilmediğine, sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-Sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin isteminin 5237 sayılı TCK"nın 52/4. madde ve fıkrasındaki taksitlendirme hükmünün uygulanması talebini de kapsadığı halde, bu konuda bir karar verilmemesi,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 3. paragrafından sonra gelmek üzere "Sanığa verilen adlî para cezasının miktarı, ekonomik ve şahsî hâlleri dikkate alınarak TCK.nun 52/4. maddesi gereğince takdiren birer ay arayla 24 eşit taksitte alınmasına, taksitlerden birinin ödenmediğinde geri kalan miktarın tamamının alınacağına ve ödenmeyen adlî para cezalarının hapse çevrileceğine" ibarelerinin eklenmesi yine 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara