Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2677 Esas 2016/6366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2677
Karar No: 2016/6366
Karar Tarihi: 15.06.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2677 Esas 2016/6366 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Suça sürüklenen bir çocuk, bir başka kişiden izin alarak aldığı cep telefonunu iade etmemiş ve yanında götürmüştür. Bu eylem zilyetliğin devrinin olmaması nedeniyle hırsızlık suçunu oluşturmamaktadır. Ancak suç vasfında yanılgıya düşülerek güveni kötüye kullanmak suçundan suçlu bulunmuştur. Çocuk hakkında verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, cezanın hapse çevrilmesi mümkün değildir ve bu durumda anılan cezanın tahsil edilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararında, suça sürüklenen çocuk hakkında \"ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına\" denilerek hüküm kurulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 155/1, 31/3, 62, 52. Maddeleri
- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrası
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 11. fıkrası
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun
15. Ceza Dairesi         2014/2677 E.  ,  2016/6366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"NIN 155/1, 31/3, 62, 52. Maddeleri gereğince mahkumiyet

    Güveni kötüye kullanma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, Cumhuriyet Savcısı ve SSÇ müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Katılanın tanık ... ile birlikte ... ilçesinden ... iline gezmek için gittiği, tanık ...’ün ...’ye gelince arkadaşı olan suça sürüklenen çocuk ...’yi arayarak yanına çağırdığı, katılanın kendisine ait Samsung marka telefonu elinde tutarak oynadığı esnada suça sürüklenen çocuğun “bir bakayım” diyerek telefonu istediği, katılan telefonu suça sürüklenen çocuğa verdiği, suça sürüklenen çocuğun telefona bir müddet baktıktan sonra katılana vermeyip olay yerinden uzaklaştığı, bu şekilde üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
    Suça sürüklenen çocuğun, bakacağını söyleyerek katılanın rızası dahilinde aldığı cep telefonunu iade etmediği ve telefonu alarak uzaklaştığı olayda, zilyetliğin devrinin söz konusu olmaması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas ve 2012/229 Karar sayılı kararı gereğince; eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 141/1 maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek güveni kötüye kullanmak suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen; adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezalar hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında, ödenmeyen adli para cezasının hapse veya diğer tedbirlere çevrilmesinin olanaklı olmayıp, anılan maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kararda, suça sürüklenen çocuk hakkındaki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” denilerek hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet Savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince hükmedilen ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara