Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı oğlu tarafından tapuya götürülerek kayden malik olduğu 18 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümünün temlikinin sağlandığını, temlikten sonra davalının kendisi ile ilgilenmediğini ileri sürerek tapunun iptali adına tescilini istemiştir.
Davalı, çekişmeli bağımsız bölümü bedel ödeyerek satın aldığını, ancak davacı annesi üzerine kaydettirildiğini, sonradan da annesinin isteğiyle devir yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; hile hukuksal nedeni yönünden araştırma yapılmadığına işaret edilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda hile olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi M.. A..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, “hile” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, “hile” iddiasının, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla ileri sürülebileceği B.K."nun 31. maddesinde hükme bağlanmıştır. Nitekim, anılan hususa Daire bozma ilamında da değinilmiştir.
Somut olayda, davacının hazırlık soruşturması sırasında C.Savcılığına verdiği 28.11.2005 tarihli dilekçe ve aynı tarihte alınan ifade içerikleri incelendiğinde, hile olgusunun 15.07.2004 tarihli satış işleminden hemen sonra öğrenildiği ve davanın açıldığı 27.12.2005 tarihine kadar bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi gerekirken değinilen husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.