Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, N.. İlçesi Ç.. Köyü .... ada ..parselin tamamına, .. ada .. parselin 08,75 m²"lik kısmı ile .. ada ..parselin doğusunda bulunan umumi yola yapılan müdahalenin önlenmesine, üzerinde bulunan yapının kalini ve .. ada ..parsel nolu taşınmazın tapu kaydında beyanlar hanesinde bulunan üzerinde muhdesat M..oğlu H.. D.."na aittir şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, 2.celse gelerek açılan davayı kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, ... ada .. ve parsele yapılan müdahalenin menine ve yapının kaline, .. ada .. parsel tapu kaydında bulunan üzerinde muhdesat M.oğlu H. D.."na aittir şerhinin tapu sicilinden silinmesine, .. ada ..parselin doğu sınırındaki umumi yol olarak 4.84 m²"lik taşınmaza yönelik davacı Hazine"nin aktif dava ehliyeti olmadığından reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı-davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı mülkiyeti Hazine"ye ait .. ve ..parseller ile ..parselin doğusunda yer alan yola yapılan taşkın inşaatın yıkım suretiyle elatmanın önlenmesi ve tapu kaydındaki şerhin terkinini istemiştir.
Mahkemece, ...ve ..parseller bakımından davanın kabulüne şerhin terkinine yol yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalının kayden davacı Hazine"ye ait çaplı taşınmazlara haklı ve geçerli bir neden olmaksızın muhdesat yapmak suretiyle elattığı esasen kadastro sırasında tutanağı ve sonradan kayda yansıyan şerhe konu muhdesatın (dükkanın) sonradan yıkıldığı bunun yerine bir mesken inşaa edildiği saptanarak elatmanın önlenmesi, yıkım ve şerhin terkini isteklerinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının, tüm temyiz itirazları yerinde değildir REDDİNE.
Davacı Hazine"nin temyizine gelince; Hazine çaplı taşınmazlar dışında ve binanın yola taşan kısmının da yıkılmasını ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Sözü edilen yerin kadastro sırasında kadim olması nedeniyle yol olarak ayrıldığı ve paftaya işlendiği tartışmasızdır. Bilindiği üzere, arzın asıl sahibi Hazine olup, bu gibi yerlerde yararlanma hakkı niteliğine göre kişi ya da kuruluşlara da ait olabilir. Olaya bu açıdan bakıldığında dava Hazinenin dava açmakta hukuki yararı olduğunda ve davada aktif dava ehliyetinin bulunduğunda kuşku yoktur.
Hal böyle olunca, yola taşan inşaatın yıkılması suretiyle elatmanın önlenmesine de karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle bu isteğin reddedilmesi doğru değildir.
Ayrıca, HUMK."nın m. 413-426 "da yer alan yargılama giderlerinden sayılan tespit giderlerinin hüküm altına alınmamış olması da isabetsizdir. Davacı Hazine"nin, temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.