Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 20 nolu bağımsız bölümde davalı kardeşinin oturmasına muvafakat ettiğini, ancak kendisinin tasarruf etmek istediğini, davalının taşınmazı teslim etmediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının kayden malik olduğu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 20 nolu bağımsız bölümü, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı değişik ifadeyle haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın davalının tasarruf ettiği belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden yargılama aşamasında harcın tamamlanmadığı gözetilmeksizin dava dilekçesinde gösterilen değer yerine harcı tamamlanmayan değer üzerinden davacı yararına fazla Avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.