Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/597 Esas 2011/1426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/597
Karar No: 2011/1426
Karar Tarihi: 14.2.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/597 Esas 2011/1426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ve davalı, paydaş oldukları 222 ada, 15 parsel sayılı taşınmazda elatmanın önlenmesi davası açmışlardır. Davacı, davalının payından fazla yer kullandığı iddiasıyla elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı ise mirislerinin arasında fiili taksim yapıldığını, mirasına düşen payı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, fiili kullanım ve harici paylaşım olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay İçtihatlarına göre payından az yer kullandığını iddia eden paydaşın sorunu elatmanın önlenilmesi davası değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemenin eksik tahkikatla yetinip hüküm kurması doğru olmadığından davalının temyiz itirazı yerinde görülmüştür. Kararda yer alan kanun maddeleri ise M.K. 706, B.K. 213, T.K. 26 ve M.K. 2'dir. Bu kanun maddeleri, tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamayacağı, uzun süre paydaşlar arasında varılan bir anlaşma veya fiili kullanım biçiminin varlığında bu durumun korunması gerektiği, paydaşlar arasındaki uyuşmazlıkların müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği ve iyi niyet kuralının bir gereği olarak var olan durumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması gerektiğini belirtmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/597 E.  ,  2011/1426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÖRTYOL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/04/2010
    NUMARASI : 2009/389-2010/261

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 222 ada, 15 parsel sayılı taşınmazda davalı ile birlikte müşterek mülkiyet üzere malik olduklarını, davalının payına düşen kısımdan fazla yer kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, murislerinin arasında fiili taksim yapıldığını, murisine düşen payı kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, fiili kullanım ve harici paylaşım olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın yanlar ile dava dışı paydaşlar arasında paylı mülkiye üzere kayıtlı olduğu ve mahkemece davalının payından fazla yer kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne varki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan
    bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " ahde vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olayda, yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece yapılan araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Hemen belirtilmelidir ki, davalının payından fazla yer kullanması davanın kabulü için geçerli bir neden kabul edilemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece yeniden keşif yapılarak yukarıda özetlenen ilkeler çerçevesinde değerlendirme ve soruşturma yapılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara