Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/753 Esas 2016/6300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/753
Karar No: 2016/6300
Karar Tarihi: 15.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/753 Esas 2016/6300 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/753 E.  ,  2016/6300 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ... Silah Sanayi A.Ş. adına çalıştığını söyleyerek ... Özel Harekat Tabur Komutanlığına gelerek şikayetçi ile tanıştığı ve şikayetçiye ... Silah Sanayi adına tanzim edilmiş 1518 ve 433 seri nolu sözleşmeleri imzalattığı, sözleşmeye göre sanığın şikayetçiye Kamalong marka 2.300,00 TL. değerinde bir silah temin etme taahhüdünde bulunduğu ve şikayetçiden 200 TL aldığı, hazırlanan taksit çizelgesine göre müştekinin borcunu 12 taksitte ödeyeceği, ancak sanığın bir süre sonra şikayetçiyi arayarak Nisan ayında izne ayrılacağını, bu nedenle 300 TL daha para göndermesi halinde evraklarını elden takip edeceğini ve silahını Nisan ayında teslim edebileceğini söyleyerek müştekiden 300 TL daha almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
2- 5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesine göre; ""kararda, para cezasının dört eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle ve ayrıca, hükmün ilgili kısmına ""para cezasının birer ay arayla dört eşit taksitle ödenmesine"" ifadesi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Hemen Ara