Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 2 parsel sayılı taşınmazın ½ payını eşi davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürüp, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile ½ payın miras bırakan adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmaz payını bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu taşınmazdaki payını davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, Türk Medeni Yasasının 28. maddesi uyarınca, ölümle hukuki şahsiyet son bulacağına göre miras bırakanın mirasçılık belgesinde belirlenen davacıların miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken kamu düzeniyle ilgili doğru sicil oluşturma ilkesi gözardı edilerek ölü kişi Hüseyin adına tescil hükmü kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.