Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13003 Esas 2011/1231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13003
Karar No: 2011/1231

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13003 Esas 2011/1231 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, miras bırakan A...’ın paydaşı olduğu 6 parça taşınmazın davalılar tarafından haksız kullanıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesini ve ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazlardan birinin dava dışı üçüncü kişiye temlik olunduğu gerekçesiyle bu parsel yönünden elatmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığına karar verdi. Dava diğer taşınmazlar yönünden kısmen kabul edildi. Davalı P..’ın diğer temyiz itirazlarına karşı ise, çekişmenin konusu taşınmazların uzun süredir davalı P..’ın tasarrufunda olduğu ve davacının bir itirazının bulunmadığı göz önünde bulundurularak şifahi ariyet akdi yapıldığına karar verildi. Mahkeme tarafından ecrimisil isteğinin reddedilmesi ise yanılgılı değerlendirme sonucu gerçekleşmiştir. Bu yönde davalı P..’ın temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Davalı P..’ın taşınmazları dava tarihine kadar davacının izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edildiğinde, dava tarihinden önceki dönem için işgal tazminatı isteğinin kabul edilmesi gerekir. Kabul edilen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu’nun 299. ve 304. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2010/13003 E.  ,  2011/1231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/07/2009
    NUMARASI : 2004/408-2009/314

    Taraflar arasında görülen davada;    
    Davacı, miras bırakan A...’ın paydaşı olduğu 6 parça taşınmazı davalıların haksız kullandıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, 801,75.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazı yıllardır kullandıklarını, davacının da murise ait başka taşınmazlara zilyet bulunduğunu, haksız kullanımın olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlara davalı P..’ın paydaş olup, davalı A..ile yapılan kira sözleşmesinin pay ve paydaş çoğunluğun içermediğinden geçersiz olduğu, davalı Ahmet’in kullanımının haksız bulunduğu, 11 parselin yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye temlik olunduğu, anılan parsel yönünden elatmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar ve karşı temyiz eden davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.     
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 6 parça taşınmazın davacı M... ve davalı P..’ın miras bırakanı adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalı A...’in kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, dava konusu 10, 104, 106, 251 ve 253 parsel sayılı taşınmazları davalı Ahmet’in haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Tarafların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalı P...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamına göre, çekişme konusu taşınmazların uzun süredir davalı P..’ın tasarrufunda olduğu sabittir. Dava tarihine kadar bu tasarruf şekline davacının bir itirazı bulunmadığı gözetildiğinde, taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. maddesinde öngörüldüğü şekilde şifahi ariyet akdi yapıldığı, bir başka ifadeyle uzun süre kullanıma ses çıkartılmamasının muvafakate dayalı olduğunun kabulü gerekir. Süresiz olan bu kullanıma ses çıkartılmamış olması sebebiyle aynı yasanın 304. maddesi hükmü uyarınca dava açılmakla ariyete son verildiği düşünülmelidir.
    Bilindiği üzere; gerek öğretide, gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
    Öyle ise, davalı P..’ın dava tarihine kadar taşınmazları davacının izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Bu durumda dava tarihinden önceki dönem için anılan davalının fuzuli şagil sayılamayacağı gözetilerek ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalı P..’ın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2011 oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara