Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13051 Esas 2011/1101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13051
Karar No: 2011/1101
Karar Tarihi: 10.2.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13051 Esas 2011/1101 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının malik olduğu bir taşınmazdaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümün tapusunun iptalini ve yıkımın önlenmesini istemiştir. Mahkeme, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, temyiz aşamasında yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 36/A maddesi göz önünde bulundurularak, davada usulü kazanılmış hak olgusu ve avukatlık ücreti tayini konuları için kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi ve 6099 Sayılı Yasa'nın 16. Maddesi ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 36/A maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2010/13051 E.  ,  2011/1101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/06/2010
    NUMARASI : 2010/178-2010/338

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalının maliki olduğu 581 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 60 m²’lik bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapunun iptali ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine ilişkin olarak verilen  karar  Dairece, harç ve yargılama masrafı yönünden bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği saptanarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında yürürlüğe giren 11.1.2011 tarih ve 6099 Sayılı Yasa"nın 16.maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 36/A maddesindeki “... yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği” hükmü de gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesi karşısında davada usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve 29.05.1957 tarih, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususları üzerinde durulması; ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
    Davacı Hazinenin, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara