Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13055 Esas 2011/1098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13055
Karar No: 2011/1098
Karar Tarihi: 10.2.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13055 Esas 2011/1098 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, tapuda kayıtlı bir taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümü için tapu kaydının iptalini istemiştir. Davaların birleştirilmesi sonucu asıl davaya hak düşürücü süre nedeniyle karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafın kararı temyiz etmemesi nedeniyle davada usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve avukatlık ücretine ilişkin sorumluluk hakkında değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 3621 Sayılı Yasası, 5841 Sayılı Yasa, 3402 Sayılı Yasa'nın 12/3. ve 36/A. maddeleri, 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesi, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2010/13055 E.  ,  2011/1098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/06/2010
    NUMARASI : 2010/133-2010/334

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, ıslah ettiği davasında, davalılar adına tapuda kayıtlı 39 parsel sayılı taşınmazın 134 m²"lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuş; birleşen davalarında da taşınmazın bedelinin tazminini istemişlerdir.
    Asıl davanın hak düşürücü süre yönünden reddine; birleşen davanın ise konusu kalmadığından, hakkında hüküm tesisine yer olmadığına ilişkin verilen karar Dairece, işin esasının doğru olduğuna değinilerek yargılama masrafı ve vekalet ücreti yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği saptanarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında yürürlüğe giren 11.1.2011 tarih ve 6099 Sayılı Yasa"nın 16.maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 36/A maddesindeki “... yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği” hükmü de gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesi karşısında davada usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve 29.05.1957 tarih, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususları üzerinde durulması; ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti tayin edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
    Davacı Hazinenin, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara