15. Ceza Dairesi 2014/1025 E. , 2016/6259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında beraat
2- Sanık ... hakkında TCK"nın 206/1, 62, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."in beraatına, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ..."in, evrakı çocuk olması nedeniyle ayrılan ... ile birlikteliğinden ..."ın hamile kalması ve sosyal güvencesinin bulunmaması nedeniyle, SGK"dan sağlık güvencesine sahip olan ..."a ait kimlik bilgilerini ele geçiren sanık ..."in yardımı ile ..."e ait doğum işlemlerini ... Araştırma Hastanesi"nde yaptırdığı, tedavi masrafı olan 440 TL"nin katılan kuruma fatura edilmesi suretiyle kurumun zarara uğratıldığı iddia edilen olayda;
1- Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi"nde “acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü olan sağlık kuruluşlarının acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleleri kayıtsız şartsız ve gecikmeksizin yapacak, hastanın sağlık güvencesi olmadığı veya benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınamayacaktır.” hükmü ve 9.maddesindeki “herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir” hükmü, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği"nin 37.maddesindeki “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkanları çerçevesinde tahsil ederler.” hükmü birlikte değerlendirildiğinde, hiçbir sosyal güvencesi ile ödeme gücü bulunmayan ..."den acil sağlık hizmet bedellerinin alınmasının söz konusu olamayacağı, bu nedenle kamunun herhangi bir zararından söz edilemeyeceğinden, sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Hiçbir sosyal güvencesi ile ödeme gücü bulunmayan ..."den acil sağlık hizmet bedellerinin alınmasının söz konusu olamayacağı, bu nedenle kamunun herhangi bir zararından söz edilemeyeceği, ayrıca "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, beyanı alan memurun bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suçun oluşmayacağı gözetildiğinde, hastane görevlilerinin yapacakları kısa bir araştırma ile nüfus cüzdanının kime ait olduğunu kolaylıkla anlayabilecek durumda olmaları nedeniyle, sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.