Esas No: 2010/13221
Karar No: 2011/1036
Karar Tarihi: 07.02.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13221 Esas 2011/1036 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ŞARKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/07/2010
NUMARASI : 2005/276-2010/105
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 17 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapunun iptali ile, taşınmaz üzerindeki muhtesatın Yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunun yeterli gerekçeyi içermediği ve eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini ve yıkım isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Öyleyse, davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;”... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu”hükmü öngörülmüştür.
O halde, anılan yasal düzenleme gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak gerekçelendirilmesi neticen yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağının irdelenip, değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.