Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13741 Esas 2011/1031 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13741
Karar No: 2011/1031

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13741 Esas 2011/1031 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/13741 E.  ,  2011/1031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARATAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/07/2010
    NUMARASI : 2008/195-2010/88
     
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları C..’in malik olduğu 182 ve 184 parsel sayılı taşınmazların, 25.10.1996 tarihli vekaletname ile dava dışı vekil O.tarafından 05.10.2005 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, dava dışı İrfan’ın yaşlı tarla sahibi kişileri kandırıp, köye kadastro geleceğini ve devlet yetkililerine vekalet verilmesi hususunda miras bırakanı ikna ederek, diğer şahıslarla işbirliği içinde vekaletname düzenlettirdiğini, murisin satış iradesi bulunmadığı ve temlik tarihinde hastanede olduğunu, bedel de ödenmediğini, miras bırakanın hileye düşürülerek işlemlerin gerçekleştirildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. 
    Davalı, taşınmazları vekilden iyiniyetli satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; davada ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının mevcut olduğunun kabulü gerektiği, ancak hükme yeterli bir araştırma yapılmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar,  davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı  gerekçesiyle  davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında, davada ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının mevcut olduğu vurgulanmış, ne şekilde araştırma ve inceleme yapılması gerektiği  duraksamaya  yer  bırakmayacak  şekilde belirtilmiştir.
    Bilindiği üzere, ehliyetsizlik iddiasının, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle öncelikle değerlendirilmesi ve re’sen araştırılması gerektiği kuşkusuzdur. Bozma ilamında ehliyetsizlik iddiası yönünden miras bırakanın hem vekaletin düzenlendiği tarihte ve hem de taşınmazların temlik edildiği tarihte hukuki ehliyeti haiz olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği vurgulandığı halde, Adli Tıp Kurumu’nun 17.02.2010 tarih ve 161 sayılı raporunda, miras bırakanın yalnız vekaletname tarihi olan 25.10.1996 tarihindeki hukuki ehliyet durumuna ilişkin değerlendirme yapılmış, çekişme konusu taşınmazların temlik tarihi olan 05.10.2005 tarihi itibariyle herhangi bir değerlendirme ve belirleme yapılmış değildir.
     Hal böyle olunca, öncelikle miras bırakanın temlik tarihinde hukuki ehliyeti sahip olup olmadığının saptanması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde vekalet görevinin kötüne kullanıldığı iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma  nedenine  göre  işin  esasının  şimdilik  incelenmesine  gerek  bulunmadığına, 07.02.2011  tarihinde  oybirliğiyle  karar verildi. 

     

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara