Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/961 Esas 2011/1010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/961
Karar No: 2011/1010
Karar Tarihi: 07.02.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/961 Esas 2011/1010 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, 1080 parsel sayılı taşınmazın 332,50 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile terkini istemiş; davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiş olup, 6099 Sayılı Yasa'ya göre davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak gerekçelendirilmesi gerektiği vurgulanmış ve karar bozulmuştur. 6099 Sayılı Yasa'nın 16. ve 17. maddeleri; avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceğini, davalı tarafın sorumlu tutulmaması sürecinin uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğunu belirtmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/961 E.  ,  2011/1010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/10/2010
    NUMARASI : 2010/303-2010/439

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, 1080 parsel sayılı taşınmazın 332,50 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bu kısmın tapu kaydının iptali ile terkini isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;“… yapılan uygulama neticesinde dava tarihinde davacı Hazinenin davasında haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden ve maktu harçtan davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir..” gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar  verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Öyleyse, davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesindeki; “... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği, 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar  içinde geçerli olduğu" hükmü öngörülmüştür.
    O halde, anılan yasal düzenleme gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak gerekçelendirilmesi ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği irdelenip değerlendirilmesi için karar  bozulmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Hemen Ara