Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları ve davalının da paydaşı bulunduğu 908 parsel sayılı taşınmazın tamamını davalının kullandığı gibi kullanımlarına da engel olduğunu ileri sürerek, paylarına yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuşlardır.
Davalı, yaşı itibariyle taşınmazı kullanamadığını, ancak kardeşinin kiraya verdiğini, davacıları men etmediğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların iddialarını kanıtladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.2.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N. K. ile temyiz edilenler vekili Avukat B.O.T.geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisle karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve davacıların miras bırakanı ile davalı ve dava dışı paydaşların bulunduğu, taşınmazın davalının kullanımında olduğu ve davacıların payına elattığı belirlenerek, elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle, bu yön itibariyle aleyhindeki hükmün ONANMASINA,
Ancak, bilindiği ve gerçek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazda davacılar ile davalının paydaş oldukları davacıların, davalının kullanımına uzunca bir zaman karşı çıkmadığı, dava tarihine kadar da uyarı mahiyetinde bir ihtar da göndermediği gözetildiğinde davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacıların izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ecirimisilden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı gözetilerek, ecrimisil isteği yönünden hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davalının, temyiz itirazı açıklanan sebeplere ilişkin olarak yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 04.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.