Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, çekişme konusu 183 parsel sayılı taşınmazdaki 1500/19200 paya ilişkin olarak açtıkları iptal tescil davasının kabul edilerek adlarına tescile karar verildiğini ve kesinleştiğini, ancak anılan davanın davalılarının davanın devamı sırasında bu payı taşınmazın paydaşlarından olan davalı A."ye satış yoluyla temlik ettiklerini, A."nin de kızı olan davalı F."ya hibe yoluyla devrettiğini, bu nedenle tapuda infaz işleminin yapılamadığını, davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.02.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Ö. B.vekili Avukat O.K.ile temyiz edilen vekili Avukat T.T. geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalılar vekilleri ile dahili davalılar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup,mahkemece, tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davada husumet kendisine yöneltilen ve hakkında hüküm kurulan davalı A"nin davanın devamı sırasında 06.02.2009 tarihinde öldüğü sabit olup, dosyaya celbedilen mirasçılık belgesine göre mirasçısı olan kızı H.. Ç..dışındaki mirasçılarına tebligat yapıldığı halde, mirasçı kızı H.. Ç.."ye tebligat yapılmadığı ve böylece HUMK"nun 73. maddesinde öngörüldüğü şekilde taraf teşkili oluşturulmadan neticeya gidilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, davanın devamı sırasında ölen davalı A.."nin yasal mırasçısı olan kızı H. Ç.."nin davada yer almasının sağlanması, böylece taraf teşkilinin oluşturulması bu usulü eksiklik giderildikten sonra, işin esası hakında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.