Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları H.S."ın çekişme konusu 2745 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu H."ya satış suretiyle temlik ettiğini, H."nın da, parselleri birleştirerek 2745 ada 30 sayılı parsel olarak adına tescil ettirdikten sonra davalı F."ye satış yoluyla devrettiğini, tüm bu işlemlerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; özetle "...miras bırakan tarafından davalılara yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilerek, davalı üzerinde kalan paylar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.02.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N.Ö. ile temyiz edilen vekili A.Z. Asil geldiler, davetiye tebliğine rağmen dahili davalılar vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.O halde, davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle aleyhindeki hükmün bu hususa hasren ONANMASINA
Ancak, dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden davada vekille temsil edilen davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen dava değeri üzerinden davacılar yararına fazla avukatlık parasına karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.