Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden paydaşı oldukları çaplı taşınmazlardaki çekişmeli bölüme, davalı O."ın, haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.
Davalı O.., davanın reddini savunmuş, diğer davalı E..davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davalılardan O. yönünden elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile; E. yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı O.. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.02.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat B. B..ile temyiz edilen vekili Avukat A..C.. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, kayden davacıların paydaşı oldukları çaplı taşınmazlardaki çekişmeli bölümü davalı O.."ın hukuken korunması gereken bir hakkı bulunmadığı saptanarak, çap iptale kadar geçerlidir kuralı gözetilmek suretiyle, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı O.."ın bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle, aleyhindeki hükmün bu yönü itibariyle ONANMASINA
Ancak, davalı O.."ın 1996 tarihinden itibaren davanın açıldığı 3.7.2008 tarihine kadar çekişmeli bölümü kullandığı dosya kapsamıyla sabittir.
Davacılar, davalı O.."a ihtar çektikleri 30.4.2008 tarihine kadar davalının çekişmeli bölümü kullanmasına ses çıkarmamışlardır. O halde, bu süreç bakımından davalının kullanımına muvafakat edildiği, bir başka ifadeyle, taraflar arasında BK"nun 299. maddesi hükmünde öngörülen şifai olarak ariyet bağıtı kurulduğu ve aynı Yasanın 304. maddesi uyarıncada 30.4.2008 tarihinde ihtarname çekilmesiyle sözleşmenin feshedildiği şeklinde değerlendirilmeli ve kabul edilmelidir.
Bu durumda, davacılar tarafından davalı O.."a gönderilen 30.4.2008 tarihli ihtarnamede, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde çekişmeli bölümü boşaltması ihtaren bildirildiğine göre, sözü edilen ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren öngörülen 30 günlük sürenin bitim tarihine kadar olan süre yönünden davalı O.."ı fuzuli şagil olarak kabul etmek olanaksızdır. Öyleyse, kötüniyetli zilyedin taşınmazı kullanmasından dolayı malikine ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalı O.."ın bu süre bakımından sorumlu tutulmasına olanak yoktur.
Hal böyle olunca, 30.4.2008 tarihli ihtarnamenin davalı O.."a tebliğ edildiği tarih saptarak, davalı O.."a taşınmazı terk etmesi yönünde tanınan 30 günlük sürenin hitam tarihi ecrimisilin başlangıcına esas alınmak suretiyle, dava tarihine kadar ki dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı O.."ın, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.