Esas No: 2010/9193
Karar No: 2011/951
Karar Tarihi: 01.02.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9193 Esas 2011/951 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2010
NUMARASI : 2008/674-2010/201
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakanları K. U."ın, çekişme konusu taşınmazlarını davalı oğlu M.."ya satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, birleştirilerek görülen davanın, çekişme konusu taşınmazlardan, 53 sayılı parseldeki 12 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin; 457 sayılı parsel yönünden ise tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.02.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N.E.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, miras bırakanın davalıya yapmış olduğu taşınmaz temliklerinin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek, tapu iptali ile miras bırakan adına tescili isteğinin yargılama sırasında daraltılarak, davacıların miras payları oranında talepte bulunulduğu gözetilerek, çekişme konusu 53 sayılı parseldeki 12 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiş olmasında; keza çekişme konusu edilen 457 parsel sayılı taşınmaz bakımından da, temlikin muvazaalı olarak belirlenmesine ilişkin mahkemece kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öyleyse, davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, aleyhindeki hükmün bu hususa hasren ONANMASINA,
Ancak, çekişme konusu edilen 457 parsel sayılı taşınmaz dava tarihinden önce davalı M.. tarafından ahara temlik edildiğinden, buna ilişkin olarak davacıların saklı payları oranında tazminat istedikleri, bilahare, yargılama aşamasında ıslah olarak kabul edilmeyecek dilekçeleriyle isteklerini, keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan miktar üzerinden miras paylarına tekabül eden oranda tazminata çevirmiş oldukları, mahkemece de bu istek benimsenerek davacıların kanuni miras payları oranında tazminatı hüküm altına alındığı görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, HUMK."nun 87/son maddesinde öngörülen müddeabihin arttırılamayacağı yönündeki düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptali üzerine, usulen yapılan ıslah yoluyla müddebiahin arttırılması olanaklı hale gelmiştir.
Şu da ifade edilmelidir ki, ıslah iddianın genişletilmesi yasağının istisnasını teşkil eder. Oysa, eldeki davada usulü dairesinde yapılmış bir ıslahın varlığından söz edilemez.
Hal böyle olunca, çekişme konusu 457 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak HUMK."nun 74.maddesi hükmü uyarınca taleple bağlılık ilkesi hükümleri gözetilerek, davacıların kanuni miras payından daha cüz"i olan, saklı paylarının karşılığı olan miktarın belirlenerek, bunun üzerinden tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, istek aşılmak suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.