Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9265 Esas 2011/950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9265
Karar No: 2011/950
Karar Tarihi: 01.02.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9265 Esas 2011/950 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/9265 E.  ,  2011/950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/09/2009
    NUMARASI : 2008/71-2009/253

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,şirketin mülkiyetinde bulunan 1743 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazları davalı belediyenin haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın tasarrufunda bulundurduğunu, taşınmazlar içerisindeki bina yıkıntılarını kaldırmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı Belediye, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yıkım ve ecrimisil istekleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.02.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat A.. Ç.. geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi,yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece,el atmanın önlenmesi isteği konusunda karar verilmesine yer olmadığına, yıkım ve ecrimisil isteklerinin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı .. İnşaat Şirketinin, çekişme konusu 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazları 23.5.2008 tarihinde satın almak suretiyle edindiği ve taşınmazları haksız olarak kullandığı iddiasıyla davalı Belediye aleyhine diğer istekleri yanında el atmanın önlenmesi bakımından 8.8.2008 tarihinde eldeki davayı açtığı, mahkemece bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, aksi kanıtlanamayan dava dosyası içeriğinden ve özellikle dava dilekçesinden, davalı Belediyenin dava tarihinden 3-4 ay önce taşınmazları terk ettiğinin belirtildiği, bu durumda, dava tarihi olan 8.8.2008 tarihinden geriye doğru gidildiğinde davacı Şirketin kayden taşınmazların maliki olduğu 23.5.2008 tarihinden önce davalı Belediye"nin taşınmazları terk ettiği anlaşılmaktadır.
    O halde, bu istek hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu yön davalı Belediye tarafından açıkca temyize getirilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Öte yandan, çekişme konusu taşınmazlar davalı Belediye tarafından ihaleyle üzerindeki muhtesatlar bulunduğu halde davacı Şirketin bayiine satış yoluyla temlik edilmiş, aynı şekilde, davacı Şirkette çekişme konusu taşınmazları muhtesatlarla birlikte satın almıştır. Bilindiği üzere, TMK"nun 684. maddesi hükmü uyarınca taşınmaz üzerindeki yapı, zeminin mülkiyetine tabidir. O halde, davalı Belediyece taşınmazlar üzerindeki muhtesatlarla birlikte satıldığına göre, Belediyenin yıkımdan sorumlu tutulmasına yasal olarak olanak yoktur. Diğer taraftan, davalı Belediye"nin, taşınmazları 23.5.2008 tarihinden önce (davacının malik olmasından önce) terk ettiği ve bu tarihten davanın açıldığı 8.8.2008 tarihine kadar bir kullanımının bulunmadığına göre, davalı Belediyenin ecrimisilden sorumlu tutulmasıda doğru değildir.
    Ayrıca, her ne kadar çekişme konusu edilen 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar, yargılama sırasında temlik edilerek el değiştirmiş ise de, yukarıda değinilen ilkeler ve somut olgular karşısında HUMK"nun 186. maddesinin dava ekonomisi bakımından uygulanmamasında bir isabetsizlik yoktur.
    Öyleyse, davacı Şirketin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle aleyhindeki hükmün ONANMASINA,
    Davalı Belediyenin temyizine gelince; keşfen elde edilen bilirkişi raporunda ecrimisilin dava dilekçesinde belirtilen meblağın üzerinde çıkması sebebiyle davacı Şirketin, HUMK"nun 87/son maddesi hükmü uyarınca ecrimisil talebini ıslah ederek harcını da ikmal ettiği görülmektedir.
    O halde, Mahkemece ecrimisil isteği reddedildiğinden, ıslah edilen ecrimisil miktarı üzerinden davada vekille temsil edilen davalı Belediye yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı Belediyenin, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara