Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2399 Esas 2016/6207 Karar Sayılı İlamı

Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2399 Esas 2016/6207 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2399
Karar No: 2016/6207
Karar Tarihi: 13.06.2016

Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2399 Esas 2016/6207 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Sanık, Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan yargılanmış ve mahkeme sanığın beraatine karar vermiştir. Sanık, olay tarihinde bir Tıp Merkezi müdürü olarak görev yapmış ve tedavi amaçlı gelen hastanın adının sisteme yanlış girilmesi sonucu usulsüzlük oluştuğunu fark edince müşteki kuruma kendisinin bildirdiğini söylemiştir. Mahkeme, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediğinin sabit olmadığına karar vermiş ve beraat hükmünü onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi: Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu
- Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Beraatın hükmen tasdiki ve sonuçları

15. Ceza Dairesi 2014/2399 E. , 2016/6207 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde, ... Tıp Merkezi müdürü olduğunu, tedavi maksatlı gelen hastanın adının sisteme yanlış girilmesi ile usulsüzlüğün oluştuğunu, bu durumu fark edince müşteki kuruma kendisinin bildirdiğini beyan etmekle, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediğinin sabit olmamasına dair mahkemenin beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, fiilde suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahkemenin soruşturma sonunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan beraat hükmünün ONANMASINA 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.