Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13913 Esas 2011/881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13913
Karar No: 2011/881
Karar Tarihi: 27.01.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13913 Esas 2011/881 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, davalıların adına kayıtlı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde olduğunu ileri sürerek tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuş, ancak mahkeme 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Hazine, bu karara temyiz etmiş ve kararın bozulması ile davalı tarafın yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu olup olmadığı ve avukatlık ücretinin davalı lehine verilip verilmeyeceği konularının irdelenmesi gerektiğini belirtmiştir. 6099 Sayılı Yasa ile değişen 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesi gereği avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği belirtilmiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda 5841 Sayılı Yasa ile değişen 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi de belirtilerek; kadastro tespitiyle dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ifade edilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2010/13913 E.  ,  2011/881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/05/2010
    NUMARASI : 2006/36-2010/38

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;  
    Davacı hazine, davalılar adına tapuda kayıtlı 1862 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve muhtesatların yıkımı isteklerinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12 /3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Öyleyse, davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;”... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu”hükmü öngörülmüştür.
    O halde, anılan yasal düzenleme gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak gerekçelendirilmesi neticen yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği irdelenip, değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara