Esas No: 2011/665
Karar No: 2011/824
Karar Tarihi: 26.01.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/665 Esas 2011/824 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TUZLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2009
NUMARASI : 2009/28-2009/180
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, davalılar adına kayıtlı bulunan 434 parsel sayılı taşınmazın K.. A.G.. çevresine ait kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde ayrıca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasında bir isabetsizlik yoktur. Öyleyse, davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;”... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu”hükmü öngörülmüştür. Oysa, anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı tarafın yargılama giderleri ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla beraber davalının davada avukatla temsili halinde davalı yararına avukatlık ücreti taktir ve tayin edilip edilmeyeceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
O halde, 6099 Sayılı Yasa ve genel hükümler doğrultusunda gerekli inceleme, irdeleme yapılarak gerekçelendirilmek suretiyle davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.