Esas No: 2016/1542
Karar No: 2016/6185
Karar Tarihi: 13.06.2016
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1542 Esas 2016/6185 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 158/1-e, 168/1, 62, 53 ve 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sahtecilik suçundan, TCK’nın 207/1, 43, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, olay tarihinde haftada üç kez diyalize girmesi gereken ve mutat taşıt araçları ile nakli mümkün olmadığı raporlarla sabit olan babasını ... ve ...’nun araçlarıyla 5-6 kez oturdukları ... köyünden 44 km uzaklıkta olan ... ilçesindeki özel diyaliz merkezine getirip götürmesine rağmen, yolların bozuk olması nedeniyle araç bulamadığı zamanlarda, kendilerine ait aracı kullanmak zorunda kalıp, yaptığı masrafları tahsil etmek amacıyla ..., ... ve ...’la yapmış olduğu anlaşma gereğince değişik meblağlarda fatura düzenlettirip kullandığının anlaşıldığı olayda;
1-Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ile sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Mutat araçları kullanması sağlık durumu açısından mümkün olmayan babasını haftanın 3 günü diyaliz merkezine götürme zorunluluğu içerisinde bulunan sanığın, işsiz olması nedeniyle sosyal ve ekonomik durumu zayıf olduğundan bakmakla yükümlü olduğu babası için katlandığı masrafları kurumdan tahsil etmek istemekten başka bir amacının bulunmadığı, nitekim özel aracıyla yaptığı masrafları mutat araçlarla yapılacak taşımacılıktaki masraflarla kıyaslanması mümkün olmadığından ticari araçlarla getirip götürmesi halinde alacağı ücretin de bu masrafları karşılamayacağı, ödemelere ilişkin mevzuata aykırı hareket etmesinin suç işleme kastıyla hareket ettiğini göstermeyeceği, ayrıca sanığın ticari taksi ile gitmesinde hukuksal bir engel bulunmamasına rağmen bu hakkını kullanmadığı da dikkate alındığında, kamunun söz konusu giderleri peşinen ödemeyi kabul etmesi dolayısıyla kurum zararının oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
b)..."in aksi ispatlanamayan tüm ifadelerinde, düzenlediği 600,00 TL"lik faturanın, ...’nin diyaliz merkezine götürmesi karşılığında düzenlenen gerçek bir fatura olduğunu belirtmesi, aynı şekilde ..."nun da anlatımlarında, kendisi tarafından düzenlenen 1.000,00 TL"lik faturanın bir kısmının, gerçeği yansıttığını ifade etmesi nedeniyle zarar miktarının tam olarak tespitinden sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın ibraz ettiği tüm faturalar ile bedellerinin, gerçek dışı olduğu kabul edilerek, adli para cezasının belirlenmesi sırasında yanılgıya düşülmesi,
c)Sanığın, ... ile ..."dan aldığı faturaları değişik zamanlarda ibraz edip, farklı zamanlarda menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 43/1. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerince cezasının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.