Hırsızlık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1309 Esas 2016/6178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1309
Karar No: 2016/6178
Karar Tarihi: 13.06.2016

Hırsızlık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1309 Esas 2016/6178 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hırsızlık suçundan mahkum olan sanığın temyiz başvurusu değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak, güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmiştir. Ancak altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Bu nedenle hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca CMUK'nin 321. maddesi gereğince bozulmuştur. Ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığı için 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi hakkında hüküm fıkrasından \"5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın \"c\" bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına\" denilerek düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 141, 62, 53 ve 58. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2016/1309 E.  ,  2016/6178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : TCK’nın 141, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Hırsızlık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle koşullarının oluşması halinde, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, şikayetçiye ait cep telefon cihazını konuşup iade etmek üzerine almasına rağmen geri vermemesi şeklindeki eyleminin, hırsızlık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara