Esas No: 2010/8488
Karar No: 2011/730
Karar Tarihi: 25.01.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8488 Esas 2011/730 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2009
NUMARASI : 2009/371-2009/382
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, bankanın maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmazdaki B-4 Blok 11 nolu bağımsız bölüme, davalıların, haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın tasarruf etmek ve fiilen kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı Dilek yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı N..vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.1.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M..K.Y..ile yine temyiz eden Emlak Bankası A.Ş. vekili Avukat B.. E..geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekilleri Avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava ve birleştirilen dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, Mahkemece, davalılar Y..ve N..hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile; davalı Dilek hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu edilen 11 nolu bağımsız bölümün öncesinde davalılardan Y.. adına tapuda kayıtlı iken, davacı Banka tarafından Yüksel aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda, Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 13.7.2001 günlü, 2001/37-604 esas-karar sayılı hükmü gereğince davanın kabul edilerek, davalı Yüksel adındaki sicil kaydının iptali ile davacı Banka adına tesciline karar verildiği, derecattan geçmek suretiyle 9.1.2002 tarihinde kesinleştiği, böylece TMK"nun705. maddesi hükmü uyarınca tescil ilamıyla birlikte taşınmazın mülkiyetinin davacı Bankaya geçtiği, davalı Y.. üzerindeki sicil kaydının kanuni bir mesnedinin kalmadığı, yani illetten mücerret duruma düştüğü ve şeklen malik gözüktüğü; belirlenen bu olgulara rağmen, davalı Y.."in çekişmeli bağımsız bölümü 1.11.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle diğer davalı N.."e kiraya verdiği, davalı Nezir"in, eşi olan diğer davalı Dilek ile birlikte taşınmazı kullandıkları anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı Yüksel"in, kendisine ait olmayan çekişmeli bağımsız bölümü diğer davalı N.."e kiraya vermek suretiyle kullandırmasının muaraza yaratmak şeklinde değerlendirilerek, Y.. ile N.."in birlikte sorumlu tutulmaları cihetine gidilmesi gerektiği açıktır.
Öyleyse, Y..in muaraza yaratmak, N."in fiilen kullanmak suretiyle çekişmeli bağımsız bölüme el atıkları Mahkemece belirlenerek, haklarında el atmanın önlenmesiyle beraber ecrimisilden sorumlu tutulmalarına karar verilmesinde; ayrıca, davalılardan D."in diğer davalı N."in eşi olduğu gözetildiğinde İ.İ.Y"nın 276/son maddesi hükmü uyarınca D. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalı N."in ve davacı Bankanın öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, davacı Banka, dava dilekçesinde ecrimisil olarak 30.000,00TL talep etmiş ise de, yargılama aşamasında ecrimisil miktarının 50.714,16 TL olarak tespiti üzerine HUMK"nun 83 ve takip eden maddeleri, özellikle 87/son maddesi hükmü uyarınca ıslah talebinde bulunarak, ecrimisil miktarını 50.714,16 TL"na çıkartmıştır. Davacı Banka yasa gereği harçtan muaf olduğu için, ıslah edilen miktara göre harç ikmali yapılması gerekmediği tartışmasızdır. Esasen bu husus Mahkemeninde gerekçesinde benimsenmiştir.
Buna rağmen, hüküm fıkrasında anılan bu husus gözardı edilerek, ıslah edilen değere hükümde yer verilmemesi isabetsizdir.
Öte yandan, davalı Y.."in kiraya verme tarihinden geriye doğru olan süreç bakımından ecrimisilden müstakilen sorumlu tutulup, kira ilişkisinin kurulduğu tarihten dava tarihine kadarki süre bakımından ise davalılar Y.. ve N.."in müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları; diğer taraftan, anılan bu ilkeler ve belirlemeler gözetilerek harç ve vekalet ücretinin belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, bu hususun da gözardı edilmesi de doğru değildir. Temyiz eden davalı Nezir ve davacı Bankanın, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 825.00"şer.-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 25.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...