Esas No: 2014/2525
Karar No: 2016/6171
Karar Tarihi: 13.06.2016
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/2525 Esas 2016/6171 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, ... Gıda isimli işyeri sahibi olan katılan ... ile aynı büroyu kullandıkları sırada katılana ait çek defterinden aldığı 0136298 no’lu çeki boş olarak ele geçirdikten sonra 4.000,00 TL meblağlı olarak düzenleyip, toptan gıda pazarlamacılığı yapan diğer katılan ...’dan satın aldığı 3.500,00 TL tutarındaki gıda malzemesi karşılığında verdiği, çekteki yazı ve imzanın çekte keşideci olarak görünen ... ’in yazı ve imzasının olmadığı, ancak ön tarafında bulunan yazıların sanığa ait olduğu, bu şekilde sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Suça konu çeki sanıktan aldığını belirten tanık ...’in soruşturma aşamasındaki beyanında, sanığın ortağının katılan ...’ın babası olan ... olduğunu, daha önceki alışverişlerde de bu şekilde çek aldıklarını, ancak herhangi bir sorun çıkmadığını, son çekte sıkıntı çıktığını, suça konu çeki kendisinin yanında düzenleyip imzaladığını belirtmesi, ...’ın aşamalardaki beyanlarının da çelişkili olması yanı sıra UYAP ortamında yapılan incelemede, ..., ... ve sanığın yargılandığı dava dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, öncelikle bu konuda katılan ..., tanık ..., ... ile sanığın yeniden beyanlarına başvurularak, ..., ... ve sanık arasında ortaklık bulunup bulunmadığı, varsa aralarındaki fiili ortaklık gereğince çeklerin kullanılmasına rıza gösterilip gösterilmediği, çekin hangi hukuki ilişki karşılığında verildiği, sanığın çeki ...’in yanında imzalayıp imzalamadığı, önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediği hususlarının sorulması ile suç tarihleri itibariyle katılana ait çek karnelerinin olduğu bankalara müzekkere yazılarak, gerek katılan ...’ya ya da tanık ...’e gerekse de üçüncü kişilere sanık tarafından imzalanıp verilen ve ödenen çeklerin bulunup bulunmadığının araştırılması, yine suça konu çekin tanığın yanında imzaladığının beyanlardan anlaşılması halinde, suça konu çek üzerindeki yazı, imza ve rakamların ..., ... ve sanığa ait olup olmadığının tespiti açısından, adli tıp fizik ihtisas dairesinden rapor aldırılması, ayrıca söz konusu alışverişe ilişkin ticari defter ve belgelerin getirtilerek, çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği, malların hangi adrese gönderildiği, faturalar ile sevk irsaliyelerinin kimin adına kesildiği, katılan ile ...’in bu mallarla ilgilerinin bulunup bulunmadığı, yine suça konu çekle ilgili olarak ödemeden men talimatı verilip verilmediği ile çekin iptali konusunda dava açılıp açılmadığı hususlarının araştırılmasından sonra, çekin sanık tarafından kullanılmasına ilişkin zımni rızanın bulunup bulunmadığı, yine tanık ...’in, ...’a ait çekin ön yüzünü imzalayıp düzenlediğini bizzat görmesi nedeniyle ne şekilde kandırıldığının karar yerinde tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 158/1-f-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilecek haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde edilen sonuç gün birim sayısının, 20-100 TL arasında tespit edilecek bir gün karşılığı para miktarı ile çarpılması suretiyle tayin edilmesi gerekirken, gün olarak belirlenen temel cezanın TCK’nın 52. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesinden sona bulunan meblağ üzerinden aynı kanunun 62. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.