15. Ceza Dairesi 2014/5821 E. , 2016/6170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık ..."in, önceden tanıdığı şikayetçiye ... mahallesinde adına kayıtlı bir dairesinin bulunduğunu, 55.000,00 TL karşılığında satabileceğini söylemesi nedeniyle 15.06.2009 günü daireyi görmek için ... ilçesinde inşaatı devam eden metro istasyonunun bulunduğu yere gittiklerinde, olay yerinde bulunan bir okulun karşısındaki çok katlı apartmanı gösterip, üçüncü katındaki dairenin kendisine ait olduğunu, içinde kiracı bulunduğunu, ancak anahtarının yanında olmadığını belirttiği, şikayetçinin daireyi ve konumunu beğenmesi üzerine tanıklar ... ve ..."ın huzurunda, 50.000,00 TL’ye daireyi satın almayı kabul ederek 7.000,00 TL"yi de peşinat olarak verdiği, aradan geçen zaman içerisinde daireyi göstermekten ve satışını yapmaktan sürekli kaçınarak kredi masrafı ve buna benzer gerekçelerle sürekli para talep etmek suretiyle şikayetçiden toplamda 20.000,00 TL almasına rağmen, herhangi bir devir yapmadığı gibi dairenin de sanığa ait olmadığı anlaşıldığından, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.