Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı adına kayıtlı 16 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, özel mülke konu olamayacağını ileri sürerek, tapunun iptal ve terkinini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;" Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazın geldi kaydı olan kadastral parselin kadastro tespitinin 1974"te hükmen kesinleştiği davanın ise 25.1.2007 tarihinde açıldığı gözetilerek 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteklerine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Öyleyse, davacı Hazinenin bu yöne değinen tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davalının temyizine gelince; mahkemece, davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş ise de, sonradan 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle değişik 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesindeki; “... yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği” hükmünün getirilmiş olması karşısında, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı açıktır.
O halde, anılan yasal düzenleme gözetilmek suretiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması bunun yanı sıra yeni yasa hükümleri çerçevesinde davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği irdelenip, değerlendirilerek gerekçelendirilmesi için karar bozulmalıdır.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.