Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakanın 256 parsel sayılı taşınmazı tapulama sırasında dava dışı oğlu Ş.. adına tespit ve tescil ettirdiğini, Ş.."in de 12.09.1977 tarihinde satış suretiyle davalı Latif"e devrettiğini, ancak yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı adına tescilinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın, kadastro öncesi 3.kişiler adına kayıtlı iken, bu kişilerin vermiş oldukları vekaletnameye istinaden miras bırakan tarafından vekil sıfatıyla 08.01.1969 tarihinde oğlu olan dava dışı Ş.."e satış suretiyle temlik edildiği, bilahare kadastro çalışmaları sırasında da bu kayıt uygulanıp 256 sayılı parsel olarak adı geçen adına yapılan tespitin 24.07.1971 tarihinde kesinleştiği, Ş."in de çekişmeli taşınmazı 12.09.1977 tarihinde ve satış şeklinde davalı kardeşi L."e devrettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu taşınmaz temelinde üçüncü kişilere ait olup, miras bırakanın mülkiyet hakkı bulunmaksızın sadece maliklerin vekili sıfatıyla temliki işlemi gerçekleştirdiği gözetildiğinde, olayda 01.04.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı açıktır. Ancak, satış bedelinin 3.kişilere miras bırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanması halinde Türk Medeni Kanununun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis hükümlerinin uygulanabileceği kuşkusuzdur. Ne var ki, davada tenkis isteğinde bulunulmamıştır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.